Medeniyetlerin Doğuşu ve Çöküşü
Medeniyetlerin Doğuşu ve Çöküşü
Medeniyetler, sevgi, ilim, iman, ahlâk ve adalet ile kurulurlar. Cehalet, imansızlık, ahlâksızlık ve zulüm ile yıkılırlar.
Bugünkü medeniyetimizin karakteri;
Bugünkü medeniyet ruhunu, özünü, imanını, ahlâkını, sevgisini kaybetmiş bir madde yığını halindeki medeniyet geride şunları bırakmıştır;
Zulüm, kölelik, bunalım, kin ve nefret.
Bugün dünyanın genel durumunu özetlemek gerekirse, insan hayatındaki birçok sınırların zorlanması ve çiğnenmesi ile hapishane, hastane, tımarhane, kumarhane ve meyhane haline getirilen bir dünya…
İnançsızlık dalgaları arasında boğulan çelişki içerisinde bulunan, anarşi içerisinde kıvranan, özünü, aşkını kaybetmiş bir insanlık…
Ruhsuz, cansız, dilsiz bir medeniyet… Hz. Mevlana söylüyor; “İlim ve hikmet, helal lokmadan doğar. Aşk ve incelik, helal lokmadan meydana gelir.”
Giderek haramın genişlediği, helalin daraldığı bir zamanda, faiz, emperyalizm gibi haram kazanandan, karnını doyuran bir medeniyetten ilim ve hikmet, aşk ve incelik nasıl meydana gelebilir?
Allah rızasının terk edildiği, korku ve menfaatin, haset ve ihtirasın hâkim olduğu, beşeri münasebetlerden sevgi ve adalet nasıl doğabilir?
Çürük tohumdan, çorak bir topraktan sağlıklı bir mahsul nasıl alınabilir?
Karanlık kalplerden feyiz nasıl fışkırabilir?
Kirli bir akılla, şeytani akıl ile gerçekler nasıl bulunabilir?
Bugünün medeniyetinin insanlığa verebilecek bir mesajı kalmamıştır.
Dereler, ırmaklar, denizler kurumuş, felsefeler suskun, Mesaj kaynakları kurumuş fakat Erciyes’ten, Uludağ’dan, Ağrı Dağı’ndan, Palandöken’den, Kaçkarlardan, Altaylardan, Tanrı Dağları’ndan göklere yükselen bir ses dünyayı titretiyor. Bizim ebediyen nurunu ve yüceliğini koruyacak olan mesajımız vardır; “La ilahe İllallah, Muhammeden Resulullah”
Bugünkü medeniyet gerçekten çökmüştür. Ahlâksızlık batağında çırpınan, iffetiyle, arşın direği, iman ve ihlâsı ile dinin yarısı olan kadını cinsel meta haline getiren dünyanın en büyük imparatorluğu olan, ailenin çöküş halinde bulunduğu, zulüm ve fitne, Nemrut’u ve Firavun’u gölgede bırakan bugünkü medeniyete yaşıyor denilebilir mi?
Bir kavim küfür içinde bir müddet yaşayabilir. Fakat zulüm içinde asla yaşayamaz.
28 Mayıs 2014