Dolar 19,0460
Euro 20,7546
Altın 1.211,34
BİST 5.003,06
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 14°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
14°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 17°C
Paz 17°C
Pts 12°C

Belde Belediyelerimize Dokunmayın

Belde Belediyelerimize Dokunmayın
28 Kasım 2011 17:17 | Son Güncellenme: 28 Kasım 2011 17:19

Tekirdağ Karacakılavuz belediye başkanı tarafından yapılan yazılı açıklamada;Gerek gazetenizde gerekse diğer yayın organlarında son günlerde çıkan haberlerde Tekirdağımızın Büyükşehir Belediyesi  olması dolayısıyla ilimizdeki belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak ilçelere bağlanacağına yönelik çeşitli spekülasyonlar yer almaktadır.

Nüfusu 750.000’i aşan vilayetlerin Büyükşehir Belediyesi olacağı Başbakanımızın seçim konuşmalarında ve bilahare iktidar partisinin temsilcilerinin çeşitli vesilelerle yaptıkları beyanatlarda kamuoyuna duyuruldu ve muhalefet partilerinin de bu konuda iktidar ile aynı doğrultuda düşünceler taşıdığı kamuoyunun malumu. Bu meyanda nüfusu bu sınırı aşan Tekirdağ, K.Maraş, Manisa, Aydın, Balıkesir, Muğla, Denizli, Şanlıurfa, Hatay, Trabzon ve Van illeri Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşacaklar.

Öncelikli olarak bilinmesi gereken, ülkemizde şu an 16 Büyükşehir Belediyesi mevcut olup, bunlarda da iki ayrı çeşit Büyükşehir rejimi uygulandığıdır: ilki 14 Büyükşehirde uygulanan ve belde belediyelerinin korunduğu model ile sadece İstanbul ve Kocaeli’nde mevcut olan ve belde belediyesi bulunmayan model. Şimdi soru yeni kurulacak Belediyelerde hangi modelin esas alınacağıdır. Eğer ilk model esas alınırsa bu durumda bazı beldelerimiz mevcudiyetini korumaya devam edebilecekler. Ama eğer ikinci model esas alınır ise bu durumda tüm beldelerimiz mahalle haline gelecekler. Nitekim 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 4. Maddesi “Belediye sınırları içindeki ve bu sınırlara en fazla 10.000 metre uzaklıktaki yerleşim birimlerinin son nüfus sayımına göre toplam nüfusu 750.000’den fazla olan il belediyeleri, fizikî yerleşim durumları ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri de dikkate alınarak, kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.” demekte. Buradaki düzenlemeye bakılırsa Büyükşehir belediyesi ilan edilecek il belediyesinin nüfusunun kanun hükmüne göre kendisine katılacak belediye ve köylerle beraber 750.000’i mütecaviz olması gerekmekte. Bu düzenlemeye göre Tekirdağ büyükşehir olamaz ama muhtemelen kanunda yapılacak bir değişiklikle bu durum aşılacak ve bu durumun aşılması için de ilin tüm mülki sınırının büyükşehir kapsamına alınması sağlanacak. Yani kurulacak olan yeni büyükşehirlerin kanunun istediği nüfus kriterine ulaşabilmesi ancak büyükşehir belediye sınırının iln tüm arazisini kapsayacak vaziyette olması gerekmekte. Dolayısıyla buralarda eğer yeni bir model ihdas edilmezse İstanbul-Kocaeli modelinin uygulanacağı ve ilimizdeki tüm belde belediyelerinin kapanması; ilçelerimizin de Büyükşehir ilçe belediyesi olacağı aşikardır.

Şimdi işin özeline girersek, Karacakılavuz 1971 yılında belediye teşkilatına sahip olmuş ve 40 yıldan beridir belediyelikle yönetilen bir beldemiz. 40 yıldır gelen başkan ve Meclis üyelerinin, işçi ve memurlarının elinde taş üstüne taş koyarak oluşturdukları, kendi kendine yeten, kendi özüne hizmet verdiği gibi dolay köylerine de faydası dokunan, hiçbir kişi, kurum ve kuruluşa muhtaç olmadan hizmet üretebilen bir belediyemizdir. Bu gün için piyasaya bir borcumuz olmadığı gibi gerek kasadaki nakitimiz gerekse de alacaklarımız önemli bir yekün tutmaktadır. Hakeza malvarlıklarımızdan edindiğimiz özgelirlerimiz de bütçemizin yarısını oluşturacak düzeydedir. Herhangi bir altyapı sorunumuz yoktur. Kanalizasyonlarımızın %90’ı yenilenmiş, yağmur suyu kanallarımız ayrıca döşenmiş, yollarımızın 2/3 parke taş ile kaplanmış, su problemimiz gelecek onyıllar için yok, araç parkımız yeterli, bina, mekanlar açısından fiziki durumumuz ve teknik altyapımız sorunsuzdur. Kısacası belediyenin vermesi gereken temel hizmetlerin tümüne yakını en kısa zaman ve şartta sağlanıyor. Devlete en ufak bir ağırlığımız yok, gayet rahat kendi yağımızla kavrulur durumdayız. Diyebilirim ki, bu ülkede örnek gösterilebilecek bir belde belediyesiyiz. İş bu durumdayken neden lağvediliriz ve yeni kurulacak olan düzen belde insanıma yeni ne gibi olanaklar, hizmetler sağlayacak anlamam mümkün değil. Karacakılavuz, Tekirdağ’ın 24 beldesi içerisinde bağlı bulunduğu ilçe merkezine en uzak olan beldedir. Bize büyükşehir olduğumuzda bugün kendi belediyemizin ettiği hizmetten daha mı fazla hizmet gelecektir? Bu meçhul. Herkesin belediyesine ve yaptığı hizmete saygılıyım; zinhar belediye başkanı arkadaşlarımı da rencide etmek istemem ama bağlanmak durumunda kalacağımız belediyelerden hangi konuda eksiğimiz var da bizi mahalle olarak buralara bağlandığımızda daha fazla hizmete kavuşalım? Bağlanacağımız hususunda spekülasyon yapılan belediyeler bugün ancak kendi sorunları ile hemhal olabilirlerken bir de bize nasıl hizmet verebilecekler? Kaldı ki coğrafi konumumuz dolayısıyla hizmet verdiğimiz komşu ilçelerin köylerine bizden giden hizmet duracağı gibi bir de biz hizmet bekler duruma düşeceğiz. Bana öyle geliyor ki aynen Aile Hekimliği sistemine geçişte olduğu gibi beldem yine mağdur olacaktır. Aile Hekimliğine geçişten önce sağlık ocağımız 6 personeli ile çevre köylere de en iyi bir şekilde hizmet verebilirken bu sistemle personel sayımız 2’ye düştü ve sadece belde halkım değil, Hayrabolu’nun Kemaller Köyü de, Muratlı’nın Yavaşçası da bizle beraber mağdur oldu.

Sonuç olarak belde halkım ne istiyor? Biz Karacakılavuz halkı olarak belediyemizin yaşamasından yanayız. 40 yıllık bir tarihimiz, oturmuş bir düzenimiz var. Yerel siyasetimiz de gayet olgun bir biçimde devam etmekte ve kavgasız, dövüşsüz, siyasi ve demokratik bir olgunlukla seçimlerimizi yapmaktayız. 40 yılda oluşturduğumuz birikimimizin ne sonuçlar doğuracağı meçhul bir halde yitip gitmesine, atalarımızdan intikal eden ve beldemizin hayrına kullanılan tüzel kişiliğe ait tarlalarımızın, belediyemizin sahip olduğu dükkan, arsa, lojman, mezbaha, park, makine ve araç gereçlerimizin alınacak bir kararla başka ellere teslimine şiddetle karşıyız. Muratlı ilçemize bağlanmaklığımız konuşuluyor. Buraya belde olarak bağlanacak isek amenna ama mahalle olarak bağlanmayı istemeyiz. Diğer taraftan Karacakılavuz herkesin malumu olduğu üzere 1989 yılında ilçe olmanın kıyısından dönmüştü. Eğer 1989 yerel seçimlerinde Anap kazanmış olsa idi bugün zaten ilçe statüsünde olacak ve bunları konuşmuyor olacaktık. Peki bugün ilçe yapılmamız düşünülebilir mi? Pekala olabilir. Beldemiz buna her şeyi ile hazır durumdadır. Hatta belediye binamız dahi buna matuf olarak inşa edilmiş olup; ilçeliğin gerektireceği fiziki mekan ihtiyacı açısından devlete herhangi bir yük de olmayacaktır. Banarlı beldesi başta olmak üzere doğal hinterlandımızda bulunan Hayrabolu ve Muratlı’ya bağlı köylerin de katılımıyla gayet güzel hizmet verebilecek ilçe kurulabilir. Nüfusumuz belki az görülebilir ama şu an dahi Türkiye’deki 169 ilçeden daha fazla nüfusumuz var ve gerek işlediğimiz arazi gerekse sahip olduğumuz hayvan sayısı bakımından Tekirdağ’ın en büyük, Türkiye’nin de sayılı tarım ve hayvancılık merkezlerinden biriyiz. Tekirdağ-Malkara-Hayrabolu-Muratlı dörtgeni içerisinde gerek ekonomik gerek demografik açıdan en canlı ve en hareketli yerleşim yeriyiz. Civarımızdaki köyler hızla boşalmakta ve şehirlerimiz bu hızlı göç hareketinin olumsuz sonuçlarına maruz kalmakta. İnanıyorum ki bizim burada bir ilçe olmamız bunun da önüne geçecek ve bir çapa vazifesi görecektir. Aksi halde bizim beldemiz de bir ölü şehir haline bürünecektir. Nüfusu bizden daha büyük olan beldelerimiz mevcut iken bizim böyle bir talepte bulunmamız belki hadsizlik olarak görülebilir fakat hiçbir belde bizim gibi bağlı bulunduğu ilçeye 30 km aşkın mesafede değil bilakis bir çoğu zaten neredeyse birleşmiş vaziyettedir. Bizim mücadelemiz ve talebimiz sadece burada yaşayan halkın sahip olduğu şu anki hizmet standardının altına düşmemesi ve birikimlerinin kaybolmaması yönündedir.

İlimiz milletvekillerine, özellikle de mensubu olmaktan gurur duyduğum Ak Parti milletvekillerine çağırımız lütfen bu durumumuzu göz önüne alsınlar ve kendilerine her zaman destek veren halkımızı mağdur etmesinler. Büyükşehirlerle ilgili yasa meclise sunulduğunda 6 Tekirdağ Milletvekilinin de ortak imzasının altında yer alacağı belde belediyelerinin korunacağı modeli içeren önergelerini meclis tutanaklarında okumak isteriz. Hiçbir Büyükşehir Belediye Başkanı benim beldemde oturan başkan kadar beldenin ve halkın sorunlarına vakıf olamaz. İhtiyaçlarına zamanında ve yerinde cevap veremez. Bu kararla ilimizin kazanacakları elbette olacaktır. Ama beldelerimiz oluşturulacak hizmet birimlerinin atanmış müdürleri elinde hizmete muhtaç duruma düşecektir. Seçilmiş belediye başkanları her zaman için atanmış ve sorumluluğu sadece kendisini atayan kişiye ve/veya kuruma karşı olan müdürler önünde halk için daha yeğdir. Çünkü seçilmiş her başkan ama oy kaygısıyla, ama eş, dost, akrabalık ilişkileri ama siyasi ilişkiler ama geride bırakacaklarıyla hatırla yadedilmek amacıyla olsun daha fazla kendisini hizmete adar. Biz beldelerde yaşayan vatandaşlar olarak tabiri caizse” Ali kıran, baş kesen” anlayışında sadece büyükşehir belediye başkanına karşı sorumlu olacak, sabah 8 akşam 5 çalışan atanmış müdürlerin eline düşmek istemiyoruz. Diğer belde belediye başkanı arkadaşlarımı da bu konuda duyarlı olmaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyorum. Unutulmamalıdır ki “Hizmet Yerelde Başlar ve Yerinde Güzeldir” O halde “Belde Belediyelerimize Dokunmayın!!!”.

Ömer GÜMÜŞ
Karacakılavuz Belediye Başkanı