ATATÜRK’Ü KENDİ SÖZLERİYLE ANMAK-I

Önceki yazımızda Atatürk’ün çocukluk, öğrencilik yıllarına ait birkaç bilgi vermiştik. Bu yazımızda Atatürk’ü anarken, O’nu anlamak, tanımak için, O’nun sözlerinden bir demet sunmak isterken; O’nu yaşatmak, O’nu anlamakla olur diyoruz.
1-Beni görmek demek nasıl olursa olsun yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve duyuyorsanız bu yeter.
2-Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Milletim beni istediği yere yatırsın, yeter ki unutmasın.
3-“Ölüm, beşerin değişmez kaderidir.Marifet unutulmamaktır.
4-Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini kitaplara vermeseydim bugün yapabildiğim işlerden hiçbirini yapamazdım.
5- Bir zamanlar gelir beni unutmak ve unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkar edenler ve bana karşı çıkanlar olabilir.Hatta bunlar benim yakından bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir.Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur.
6- Hükümetin iki amacı vardır: biri ulusun korunması, ikincisi ülkenin refahını sağlamak.Bu iki şeyi sağlayan hükümet iyi, sağlayamayan hükümet kötüdür.
7- Uluslar tasa ve kaygı bilmemelidir. Başların görevi, yaşamı sevinç ve coşkuyla karşılamak yolunda uluslarına yol göstermektir.
8-İnsanları mutlu edecek biricik araç, onları birbirine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını sağlamaya yarayan eylem ve enerjidir. Dünya barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ülkü yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla olanak içine girecektir.
9-Uygarlığın temeli, ilerlemenin ve gücün temeli, aile yaşamındadır.Bu yaşamda kötülük, kesinlikle toplumsal,iktisadi, siyasal güçsüzlüğe yol açar.
10 -Herhangi bir şahsın yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır.. Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin varlığı, şerefi ve saadeti için çalışmakta bulunabilir. Bir insan, böyle hareket ederken “benden sonra gelecekler, acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?” diye bile düşünmemelidir. Hatta en mesut olanlar hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır.
11- Herkesin kendine göre bir zevki var. Kimi güzel çiçekler yetiştirmek ister, bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren  adam da, çiçek yetiştirendeki hislerle hareket edebilmelidir. Ancak bu tarzda düşünen ve çalışan adamlardır ki, memleketlerine, milletlerine ve bunların istikbaline faydalı olabilir.
12-  Güçten ve yetenekten yoksun olanlara yüz verilmez. İnsanlık, eşitlik, yiğitlik gereklerini; bütün bu niteliklerin kendilerinde bulunduğunu gösterenler isteyebilirler.
13- Bireyler düşünür olmadıkça, haklarını bilmedikçe yığınlar istenilen doğrultulara  güdülebilirler.          Kendini kurtarabilmek için her bireyin alın yazısıyla kendisinin ilgilenmesi gerekir.
14-Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında ulusal birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur.
15- Biz, her noktai nazardan insan olmalıyız. Acılar gördük. Bunun sebebi dünyanın vaziyetini anlamadığımız içindir. Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır.Şunun bunun sözüne ehemniyet vermeyeceğiz.Medeni olacağız. Bütün Türk ve İslam alemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümul ve tealiya uymadıklarından ne büyük felaketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve nihayet son felaket çamuruna batışımız bundandır. Artık duramayız. İleri gideceğiz. İleri gitmeye mecburuz. Medeniyet öyle bir ateştir ki  ona bigane olanları yakar ve mahveder. İçinde bulunduğumuz ailei medeniyette layık olduğumuz mevkii bulacak ve onu muhafaza ve ilan edeceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır.
04.11.2011

ATATÜRK’Ü KENDİ SÖZLERİYLE ANMAK-II

İbrahim BİRELMA

16-Milletimiz teşkilat fikrini zihnine sokmamıştır. Ekseriya bunu hükümete terk eder. Bu, milletimizin öteden beri itiyat ettiği bir ahlaktır.Büyüklere hürmet, iyi bir ahlaktır, fakat zaman, hadisat ve tecrübe gösterdi ki, milletin bizatihi mütehassis ve mütefekkir olması lazımdır.

17- Ben, en iyi siyasetin her türlü anlamıyle en çok kuvvetli olmakta olduğunu kabul ederim. En çok kuvvetli olmak  deyiminden anladığım, yalnız silah kuvveti olduğunu zannetmeyiniz.Tersine olarak, bu bence kuvvet toplamını meydana getiren  etkenlerin sonuncusudur. Bence en çok kuvvetli olmak, ilim bakımından, fen bakımından  ve ahlak bakımından kuvvetli olmaktır; çünkü bu saydığım değerlerden  yoksun olan bir milletin bütün fertlerinin en son silahlarla donatıldığını farz etsek bile, kuvvetli olduğunu kabul etmek doğru olmaz.
18- Her an tarihe karşı, cihana karşı hareketlerimizin hesabını verecek bir vaziyette olmalıyız.
19- Kurtulmak, yaşamak için çalışan, çalışmak zorunda olan bir halkız. Bundan dolayı hepimizin hakkı vardır. Ancak, çalışma yardımıyla bu hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve yaşamını çalışmadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuz içinde yeri yoktur, hakkı yoktur.
20-  Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor.
21- Cumhuriyeti, onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Cumhuriyet ilkelerini sevdiriniz. Bunu yüreklere yerleştirmek için hiçbir fırsatı savsaklamayınız.
22- Hayat pek kısa. Çocukluk ve okul bir kısmını alıyor; geriye kalanını ise, uyku, yarıya indiriyor. Uykusuzluğu giderecek ve vücuda verdiği istirahat gıdasını verecek komprimeler icat edilse… Bir gün o da olacaktır. Nitekim tıp, kimya, uyutmak için pek güzel ilaçlar yapmıştır.
23- Anadolu içlerinde yaptığın gezilerimde gördüm ki, biz Türkler konuklarımızı ağırlamak için onlara verdikleri ziyafetlerle çok sayıda yemek yapıyoruz. Bu tutuma aykırı olduğu gibi, kabul buyurunuz ki sağlığa da dokuncalıdır. Ulusumuzun konukseverlikteki bu geleneğini usa yakın bir kerteye indirmeyi hepimiz ödev saymalıyız.
24- Doğru düşünmesini biliyorsan ve doğru bir şey yapmak yolunda isen, mutlaka başarırsın.
25-Bir köylü ev sanayi kurulması için çareler düşünmek akla gelir. Bizde köylü, evine, aile ve çocuklarının yaşamasına gerekli olan yiyecek, içecek ve herkes gibi giyecek için para harcamamalıdır. Köylü ailesinin, elbisenin aba ve kaba bez dokuma tezgahı, sabanı gibi olmalıdır. Bu esasın yaygınlaştırılması  ileriye ait bir ideal olmakla beraber, bu gayeye varmak için tedbirler düşünmek ve teşebbüslerde bulunmak çok lüzumludur. Aksi takdirde bu insanlar hava gibi, tarım hastalıkları gibi ve nihayet piyasa gibi tesirlerin müsaade etmemesi halinde bütün kusuru hükümete ve vergilere yüklenmekten çekinmeyeceklerdir.
26-Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir.
27- Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya değer.
28-Geçmişi ne kadar unutursak, geleceği korumak o kadar zor olur.
29-Gelecek kuşaklar geçmişi unutacak kadar hafızasız , geleceği tasavvur edemeyecek kadar hayalsiz olmayacaklardır.
30- Her gün, sabah akşam, gece, ne zaman sırasına getirirseniz, bir çeyrek, yarım saat, ne kadar vakit bulursanız, içinize çekilin. O günkü hayat muhasebenizi yapın. Böylece, her gün bir defa kendi kendinizi yoklayın, şuurunuzdan alacağınız cevapların ne kadar faydalı olacağını tasavvur edemezsiniz.
Satırlarımıza  Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ nun : “Atatürk, kendisini unutmayanlar için tükenmez bir enerji ve optimizma kaynağıdır ve ONU UNUTTURMAMAK HEPİMİZE KUTSAL BİR VATAN BORCUDUR.” Sözüyle  son veriyoruz.
( Yukarda ki bilgiler Atatürk’e saygı, Türk Dil Kurumu Yayınları 1969, Sami N. Özerdim, Atatürk’çünün Elkitabı, Türk Dil Kurumu Yayınları Ankara 1981, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, İletişim Yayınları 10. baskı 2007, İlknur Güntürkün Kalıpçı, Çevre Anlayışıyla Atatürk, Epsilon Yayıncılık, Şubat 2010 adlı kitaplardan derlenmiştir.)